Hukuk sistemi kendi içinde farklı alanlara ayrılır, medeni hukuk, uluslararası hukuk, ceza hukuku gibi. Hukuk sistemi içerisinde en karmaşık ve en fazla sorumluluk gerektiren alan ise şüphesiz ceza hukukudur. Çünkü ceza davaları sonuçları itibari ile direk bireylerin özgürlüklerinin kısıtlanması ile ilgili davalardır. Bu davalarda en fazla sorumlu olanlarda sanık avukatlarıdır.

Ceza Avukatının Görevleri

Ceza avukatı hem sanık hem mağdur hem de müştekinin savunmasını yapabilir bunun için önünde herhangi bir engel yoktur. Sanığın çoğunlukla tutuklu yargılanma ya da hapis cezası aldığı ceza davalarında temsilciliğini yaptığı avukat; ceza oranının en az olması hatta müvekkilinin ceza almaması için tüm yetkisini kullanır. Ceza davalarında dava vekilinin öncelikli görevi davalarda sanığın, mağdurun ya da müştekinin adil yargılanmasını sağlamak; savunmalarını üstlenmek ve haklarını en iyi şekilde temsil etmektir. Bunun dışında olayların dava aşamasına gelmeden henüz soruşturma aşamasındayken karşılıklı görüşmeler sonucu müvekkil lehine olumlu şekilde sonlanmasına olanak sağlamakta görevleri içindedir.

Ceza Davalarında Avukatın Önemi

Yargılama sonrasında ceza almasına kesin gözü ile bakılan sanık kadar mağdur ya da müştekinin de hak kaybına uğramaması gerekir. Bunun için avukat vekilliğini yaptığı tarafın hakkını çok iyi korumalı ve savunmasını bunun üzerine oluşturmalıdır. Bu sorumlulukla hareket etmeyen avukatlardan dolayı çoğu zaman hak edilenden daha fazla ceza verildiği ya da mağdur ile müştekinin hak kaybına uğratıldığı görülmektedir.

Ceza Avukatlarının Sorumlulukları Fazladır

Ceza davalarına bakan meslek çalışanları hem kişi özgürlüğü hem de mağdur hakları açısından toplumdaki en hassas davalar ile ilgilenir. Her avukat gibi müvekkilini en iyi şekilde temsil etmek için çalışırlar ancak diğer avukatlara göre sorumlulukları çok daha fazladır. Bu kadar hassas bir hukuk alanı olan ceza hukukunda gerek sanığın gerekse şüphelinin temsilini ve savunmasını yapan meslek çalışanı adli terim ile müdafi olarak adlandırılır. Avukatlık mesleği dünya genelinde birçok ülkede branşlaşmış durumdadır. Ancak ülkemizde 1136 sayılı avukatlık kanununa göre avukatların bir branşının olması söz konusu değildir. Her avukat istediği her davayı alabilir. Bunun için ülkemizde yasalar önünde bir engel yoktur, bazı avukatlık mesleğini icra edenlerin kendilerini ceza hukuku alanında daha fazla geliştirmesi ve bu tür davalara daha sık girmelerinden dolayı tecrübe sahibi olmaları halk arasında ceza avukatı tabirini yaygınlaştırmıştır.

Gerektiğinde İnisiyatif Alabilir

Ceza davaları genellikle yaşanan suç unsurunun ortaya konulan deliller ile yeniden canlandırılması durumudur dolayısı ile bir dava vekili müvekkil yerine geçerek olayı tüm gerçekliği ile anlatamaz. Yaşanan ve suç teşkil eden olayı anlatması gereken şüpheli, mağdur, müşteki ve buna tanık olanlardır ama mahkemede müvekkilini temsil etmek için ve olayların gerçekliğinin ortaya çıkarılmasına yardım etmek için deliller koyabilir. Davaya katılanlara olayın aydınlatılması için özellikle hukuk nosyonunu da kullanarak çeşitli sorular sorabilir, gerekli gördüğü durumlarda müvekkil adına itirazlarda bulunur; kısacası müvekkil yerine geçemez ama onun adına gerektiğinde inisiyatif alabilir.

1136 Sayılı Kanun Mesleğin Sınırlarını Çizer

Ceza davalarının yargılama süreçleri ve dava sonuçları ağırdır, şüphelinin ciddi cezalar ile karşılaşması kuvvetle muhtemeldir. Özellikle şüphelinin ya da sanığın avukatlığını üstlenen dava vekili savunmasında çok iyi olmalıdır. Hedefi müvekkilinin tutuksuz yargılanmasını sağlamak ve alması muhtemel cezayı en az seviyeye indirmektir. Bu nedenle hazırladığı savunma çok sağlam temellere tutunmalı, deliller ve tanıklar ile savcılık tarafından hazırlanan ve şüpheliyi suçlayan iddianameye itiraz etmelidir. Bunun için delil toplama konusunda deneyim sahibi olmalı ve dava hakkında ki tüm detayları iyi analiz etmeli ve hiçbir şekilde ayrıntı kaçırmamalıdır. Çünkü değersiz ve önemsiz sanılan ayrıntılar davanın seyrini değiştirir ve yargılama aşamasında ve beklenen sonuçta müvekkil lehine evrilmesini sağlar. 1136 sayılı avukatlık mesleğinin sınırlarını çizen ve haklarını belirleyen kanundan güç alan ve aldığı bu yetkiyi en iyi kullanan avukatlar asla pes etmez. Dava sonuna kadar elindeki bu yetkiyi kullanır. Daha önce girdiği ve müdafi olduğu davalarda yaşananları kendisine örnek alarak davanın yönetimini mahkeme önünde kontrol altında tutabilir. Ülkemizde sık sık değişen ya da yenilenen kanunlar hakkında gerekli bilgiye sahip olmak, aldığı davaya hakim olmak ve davanın suç vasfına göre hangi kanun maddeleri kapsamında olduğunu bilen avukatlarda her zaman başarılıdır. Bu vasıflara sahip olan meslek çalışanlarının varlığı, insanların özgürlüklerinin gerçek manada korunması noktasında çok ciddi fonksiyon arzettiği izahtan varestedir. Müvekkil ile vekil dava konusu işlem için yaptıkları avukatlık ücret sözleşmesinde farklı bir şekilde düzenleme yapmadıkları takdirde avukatın görevi infaz aşamasına kadar sürer.

Ön Yargılı Olunmamalı

Tüm davalarda ki gibi ceza davalarında da avukatlar birden fazla kişiye savunma hazırlayabilir ve vekilliğini alabilir. Ancak bu durumda kişiler arasında bir menfaat ilişkisi olmamalıdır.  Avukatın savunma faaliyetinin değersizleştirilmeye çalışılması ya da şüphelinin savunmasından dolayı ön yargı ile karşılanması sık karşılaşılan sorunlardır oysa sanığın ya da şüphelinin de herkes gibi savunma hakkı vardır ve bu hak anayasa ile güvence altına alınmış durumdadır.

Kişilerin anayasal haklarının korunmasını sağlamayı görev edinen avukatlar ön yargılı tutumdan kurtulmak için öncelikle tüm davalarda müvekkilleri ile kurdukları ilişkide etik kurallar dışında hareket etmemelidir.  Müvekkiline karşı şeffaf olmalı ama asla taraf olmamalı amacının ve sorumluluğunun dışına çıkarak olası çatışmalarda herhangi bir tarafta yer almak yerine olaylara tarafsız bakarak olayın tüm gerçekliği ile ortaya çıkmasını sağlamalı. Hukukun en çekişmeli, en sorunlu ve en hassas alanındaki davalara bakan ceza avukatı sorumluluk bilinciyle hareket ederek vatandaşlar açısından bir avukat rolünü çok iyi değerlendirmeli ve görevini buna göre icra etmelidir.

 

Her hakkı saklıdır. Bu yazı içeriğinde yer alan bilgiler, eteysehukuk.com a atıf yapılmaksızın kullanılamaz. Atıf yapmadan, kısmen veya tamamen alıntı yapılması halinde ilgililer hakkında hukuki ve cezai yollara müracaat edilecektir.