TTK m.54/2’de haksız rekabet, “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır” şeklinde ele alınmış, böylelikle haksız rekabet için genel bir ilke ortaya konulmuştur. Bu genel ilke çerçevesinde bir haksız rekabetin var olabilmesi için, ticari nitelik taşıyan bir davranış veya uygulama mevcut olmalı, bu davranış ve uygulama aldatıcı veya diğer bir şekilde dürüstlük kuralına aykırı olmalı ve rakipler arasında ya da tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkiler etkilenmelidir. Burada taraflar arasında mutlaka bir rekabet ilişkisi
de şart değildir (N.Füsun Nomer Ertan; Haksız Rekabet Hukuku, İstanbul 2016, s.99).

Ticari uygulamalardan kasıt rekabet ortamını, piyasayı yani ticari hayatı etkileyen veya etkileme imkânı olan davranış ve uygulamalardır ( Sevilay Uzunallı; Genel İşlem Şartlarının Haksız Rekabet Hükümleriyle Denetlenmesi, Prof. Dr. Ersin Çamoğlu’na Armağan, İÜHMFM, C.71, S.2, 2013, s.387-388).

Aynı zamanda haksız rekabetin kabulü için dürüstlük kuralına aykırı bir hareket ve uygulama olacaktır. Dolayısıyla dürüstlük kuralı haksız rekabetin tanınmasında belirleyicidir. Bu genel hüküm ve ilke yanında TTK m.55 en sık rastlanan haksız rekabet hallerini bir maddede toplayarak, oluşan bir ticari hayattaki dürüstlük kuralına aykırı hareketlerin türlerini göstermiştir. Burada sayılanlar sınırlı sayı içermeyip, bunlardan birine girmeyen haksız rekabet, TTK m.54/2 anlamında bir haksız rekabet oluşturabilir. Ancak TTK m.55’de sayılanlar neredeyse görülen haksız rekabet hallerinin %99’unu oluşturmakta olup, bu maddede sayılanlar dışında haksız rekabet halleriyle karşılaşmak çok düşük bir ihtimaldir. Burada sayılanlar haksız rekabetin özel görünüm şekilleri olup, bize dürüstlük
kuralına aykırı haksız rekabetin gerçekleşme şekillerini göstermektedir. TTK m.55/1-b’nin başlığı, “Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle” ifadeleriyle düzenlenmiş olup, bu madde altında dört alt bent sayılmıştır. Bunların ortak özelliği bir sözleşme ilişkisine dışarıdan müdahalede bulunularak, sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye çalışmaktır (Sinan Sarıkaya; Haksız Rekabet Hukukunda Sözleşmeyi İhlale veya Sona Erdirmeye Yöneltme, Ankara 2015, s.60)

Böylelikle, bir kişi kendisine yabancı sözleşme ilişkisine sözleşme taraflarından biri üzerindeki yöneltme faaliyeti ile müdahalede bulunarak rekabet avantajı sağlamaktadır (Sarıkaya, s.60).

TTK m.55/1-b’de dört alt bent bulunmakta ve bu dört alt bentte dört adet unsur yer almaktadır. Yani dört bentte de, haksız rekabetin gerçekleşmesi için dört unsurun olması gereklidir. Bunlar bir temel sözleşmenin bulunması, yoğunlaştırılmış bir yöneltme olması, temel sözleşmenin ihlali ve sona erdirme amacı ile yöneltenin elde etmeyi amaçladığı bir menfaat bulunmasıdır (Sarıkaya, s.61).

Temel sözleşme, yöneltilen ile üçüncü kişi arasındaki sözleşme olup, sona erdirilmeye veya ihlal edilmeye çalışılan sözleşmedir. Yoğunlaştırılmış yöneltme ise, sona erdirme veya ihlale yöneltecek kadar yoğun bir davranışın olmasıdır. Amaçlanan temel sözleşmeyi sona erdirme veya ihlal ettirmedir. Son olarak yönelten bir çıkar gütmektedir ki, bu çıkar dört alt bentte de farklıdır. İlk bentte (TTK m.55/1-b,1), müşteri ile temel sözleşmeye benzer bir başka sözleşme yapma amacı, ikinci alt bentte (TTK m.55/1-b,2), sayılan kişilere sağlanan menfaat ile rekabet
açısından bir menfaat sağlanması, üçüncü bentte, (TTK m.55/1-b,3), ticari iş ve sırlara ulaşma, dördüncü bentte de (TTK m.55/1-b,4), yine müşteri ile temel sözleşmeye benzer bir başka sözleşme yapma amacı güdülmektedir. TTK m.55/1-d hükmüne göre, “Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle, gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur.” Esasen TTK m.55/1 b,3 ile TTK m.55/1-d birbiriyle bağlantılıdır ve birbirlerini tamamlayan hükümlerdir (Ertan, s.297).

6762 sayılı TTK açısından da bu hüküm, m.57/8 hükmüne tekabül etmektedir. TTK m.55/1-b,3 ve m.55/1-d hükümlerinin ikisi de, üretim ve iş sırlarına ilişkin bir haksız rekabet durumunu öngörmektedirler. İki hükümde iş sırrı sahibinin menfaatlerini korumaktadır. Bununla birlikte birinde ifşa veya edinmeye yöneltme, diğerinde hukuka aykırı elde edinim ve üçüncü kişilere aktarma bulunmaktadır. TTK m.55/1-b,3’te haksız rekabet eylemini yardımcı şahsı bir maşa gibi kullanarak üçüncü kişiler yaparken, TTK m.55/1-d’de kişi sırrı hukuka aykırı yollardan kullanarak veya başkalarına aktararak eylemi gerçekleştirmektedir (Sarıkaya, s.135).

Üretim sırrı, bir malın üretilebilmesi için gerekli her türlü teknik bilgi iken, iş sırrı işletme için önem taşıyan bilgilerdir. Önemli olan bilginin objektif olarak gizli olması, işletme sahibince gizli addedilmesi ve bu şekilde muamele edilmesidir (Ertan, s. 298 ).

Bu anlamda, müşteri listesi, isim-adres, işletmenin üretim-dağıtım-organizasyon ve yönetim alanında oluşturduğu know-how niteliğindeki teknik ve ticari bilgiler ve tecrübeler bu kapsamdadır (Arkan Sabih; Ticari İşletme Hukuku, Ankara 2019, s.360, Ülgen Hüseyin/Helvacı Mehmet/Kendigelen Abuzer/Kaya Arslan/Ertan Nomer Füsun; Ticari İşletme Hukuku, 4.Bası, İstanbul 2015, s.558 ).

Yargıtay’a göre de, ticari sır; genel metot ve taslak gibi kolayca hatırlanacak olmayan, toplumun bilgisi dâhilinde olmayan, rakip şirketlerce bilinmeyen gizli bilgi olarak tanımlanmaktadır (Y.11.HD. 02.06.2005 tarih 2004/7827 E. 2005/5755 K. sayılı ilamı, www.kazanci.com).

Sırrın ticari sır olarak kabul edilebilmesi için, bilginin ticari nitelikte olması, bu bilgiyi gizli tutma iradesi, sır sahibinin bunun gizli kalmasında menfaatinin olması ve sırrın ekonomik bir değere sahip olması gerekmektedir (Sulu Muhammed; Ticari Sırların Korunması, İstanbul 2016, s.118). Sır niteliği olmayan bir bilginin bu haksız rekabet türlerini meydana getirmesi mümkün değildir (Sarıkaya, s.123).

 

Her hakkı saklıdır. Bu yazı içeriğinde yer alan bilgiler, eteysehukuk.com a atıf yapılmaksızın kullanılamaz. Atıf yapmadan, kısmen veya tamamen alıntı yapılması halinde ilgililer hakkında hukuki ve cezai yollara müracaat edilecektir.