Hakaret suçu Türk Ceza Kanunu’nun125. – 131. Maddeleri arasında hüküm altına alınmıştır. Kanuna göre hakaret suçunun işlenebilmesi için somut bir fiil yaparak, mağdurun bir suçu işlediğini iddia ederek veya sövmek suretiyle mağdurun onur şeref ve saygınlığını rencide etme koşulu aranmıştır.
Madde 125- (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden (…)veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir.
Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinde geçen “ bir kimse “ kavramından suçun mağdurunun herkes olabileceği kabul edilmektedir. Bu konuda bir ayrım yapılamamaktadır. Fakat suçun mağdurunun kamu görevlisi olması veya kurul halinde çalışan kamu görevlisi olması durumunda görevlerinden dolayı hakaret edilmesi durumunda suçun nitelikli halinin oluşacağı ve verilecek cezanın artacağı kanunun devamında belirtilmiştir.
Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinin 2. Fıkrasına göre mağdura yönelik mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir şekilde hakaret fiilinin gerçekleştirilmesi halinde de hakaret suçunun oluşabileceği belirtilmiştir. Yani mağdura yönelik Facebook, X veya İnstagram gibi sosyal medya uygulamaları üzerinden yazı ve video gibi paylaşımlar şeklinde gerçekleştirilen hakaret fiilinin de hakaret suçunu oluşturduğu belirtilmiştir.
Madde 125/2- Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur.
Türk Ceza Kanunu’na göre hakaret suçunun basit halini işleyen kimseye 2 aydan 3 yıla kadar hapis cezası verilmektedir. Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinin 4. Fıkrasına göre hakaret suçunun alenen işlenmesi hallinde ceza 1/6 oranında arttırılmaktadır yani sosyal medya uygulamaların da herkesin kolaca görebileceği şekilde bir kimseye hakaret içeren bir ifade yazılması veya söylenmesi durumunda ceza 1/6 oranında arttırılmaktadır.
Madde 125/4- Hakaretin alenen işlenmesi halinde ceza altıda biri oranında artırılır
Türk Ceza Kanunu’nun 126. maddesinde suçun mağdurunun belirlenmesi durumu açıklanmıştır. Madde metnine göre yazılan yada söylenen hakaret unsuru içeren ifade de mağdurun isminin açıkça geçmesi şart değildir. Mağdurun kim olduğu söylenen ifadeden anlaşılabiliyor olması suçun oluşması için yeterlidir.
Madde 126- (1) Hakaret suçunun işlenmesinde mağdurun ismi açıkça belirtilmemiş veya isnat üstü kapalı geçiştirilmiş olsa bile, eğer niteliğinde ve mağdurun şahsına yönelik bulunduğunda duraksanmayacak bir durum varsa, hem ismi belirtilmiş ve hem de hakaret açıklanmış sayılır
Bu durum özellikle sosyal medya üzerinden işlenen hakaret suçlarında karşımıza çıkmaktadır. Uygulamada bu durum için “Matufiyet” kavramı kullanılmaktadır.
Hukuka aykırı eylemde bulunan kişi mağdurun ismini açıkça belirtmemiş veya isnat ettiği fiili üstü kapalı bir biçimde geçiştirmişse, isnadın mahiyetinde ve mağdurun şahsına matufiyetinde tereddüt edilmeyecek derecede karineler varsa, hem isim zikredilmiş, hem de hakaret vaki olmuş sayılır (Hukuk Genel Kurulu 16/09/2015 tarih ve 2014/4-85 E 2015/1774 K- 07/07/2010 tarih ve 2010/4-377 E 2010/365 K).
Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre mağdurun adının açıkça zikredilmediği hakaret unsuru içeren ifadelerde mağdurun belirlenmesi bakımından tahmini bir değerlendirme yapılması hukuki açından doğru olmaz. İfadenin bütünüyle incelenerek mağdurun açıkça belirlenebiliyor olması gerekmektedir.
Başka bir YARGITAY kararında ise matufiyet kavramı hakkında “Matufiyet kelime anlamı olarak, “yöneliklik, yönelmiş olmaklık” olarak tarif edilmektedir. Özellikle kişilik haklarına saldırı nedeniyle tazminat istemini içeren davalarda söz konusu olan matufiyet şartı, açıkça kanunda yer almamakla birlikte, Yargıtay içtihatlarıyla hukukumuza girmiştir. Matufiyet şartı içtihatlarda adı, sanı, kimliği belli olmasa da ona yöneldiği konusunda kuşku bırakmayacak şekilde ithamlara, yönelimlere yer veren ifadeler olarak kabul edilmektedir. Matufiyet yargısal kararlarda yayın ile şeref ve haysiyetine veya özel yaşamına dolayısıyla kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunu iddia eden yönünden varlığı aranan önemli bir koşul olarak tarif edilmiş, matufiyetin varlığını kabul için o yayında veya konuşmada, ya kişinin adından açıkça söz edilmesi ya da konumunun, sıfatının gösterilmesi veya bunlardan söz edilmese dahi yayın içeriğinden bu kişinin amaçlandığı, sözlerin ona yönelik olduğunun anlaşılması veya anlaşılabilir olması şartları aranmıştır.” açıklaması yapılmıştır.
Günümüzde yargıda oluşan aşırı iş yükünden dolayı soruşturma aşamasında savcılar yaptıkları incelemede matufiyet kavramından bir çok şikayet hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı vermektedir.
Facebook, İnstagram veya X üzerinden yayımlanan binlerce izlenmeye veya yüzlerce yoruma sahip video paylaşımlarının altına herhangi bir isim veya etiket belirtmeden yapılan hakaret fiillerine matufiyet değerlendirilmesi yapılarak soruşturma aşamasında savcılar tarafından kovuşturmaya yer olmadığı kararı, kovuşturma aşamasında ise hakimler tarafından beraat kararı verilmektedir.
Türk Ceza Kanunu’nun 125. Maddesinin 3. fıkrasında hakaret suçunun nitelikli halleri belirtilmiştir.
Madde 125/3- Hakaret suçunun;
- a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı,
- b) Dini, siyasi, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından,
değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı,
- c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle,İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz.
Burada kamu görevlisine görevinden dolayı bendi tartışılmaktadır. Kamu görevlisine görevi ile alakası olmayan bir şekilde günlük yaşamında hakaret edilmesi durumunda hakaret suçunun basit halinden ceza verilmesi gerekmektedir.
Mustafa Kemal ATATÜRK’e karşı işlenene hakaret suçları 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’da ayrıca düzenlenmiştir. İlgili kanunun 1. Maddesine göre Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden kimse bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası almaktadır. Aynı kanun maddesinde suçun nitelikli halleri belirtimiştir. Maddeye göre Atatürk’ü temsil eden heykel, büst, ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilmektedir
Madde 1– Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır.
Cumhurbaşkanına karşı işlenen hakaret suçları Türk Ceza Kanunu’nun 299. Maddesinde belirtilmiştir.
Madde 299- (1) Cumhurbaşkanına hakaret eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis
cezası ile cezalandırılır.
Türk Ceza Kanunu’nun 299.maddesinin 2. Fıkrasına göre hakaret suçunun alenen işlenmesi halinde verilecek cezanın 1/6 oranında arttırılacağı belirtilmiştir. Yani cumhurbaşkanına sosyal medya uygulamaları üzerinden herkesin kolayca erişebileceği bir şekilde hakaret edilmesi halinde verilen ceza arttırılmaktadır.
Türk Ceza Kanunu’nun Ortak Hükümler başlığı altında ki 218. Maddesine göre haber verme veya eleştiri amacı taşıyan ifadeler suç unsuru oluşturmamaktadır.
Sosyal medya platformları üzerinden işlenen hakaret suçu hakkında yukarıda gerekli bilgileri vermeye çalıştım. Bu konuda uzmanlık gerektiren teknik bir konu. Bu yüzden sosyal medya üzerinden size karşı hakaret edildiğini düşünüyorsanız veyahut sosyal medya üzerinden hakaret ettiğinize dair bir suç iddiası ile karşılaştıysanız bu konuda uzman bir avukattan destek almanız çok önemlidir.
“Her hakkı saklıdır. Eteysehukuk.com’dan izin alınmaksızın alınan bilgi ve materyaller nedeniyle hukuki ve cezai yaptırımların tesisi için yasal yollara müracaat edilecektir.”
